20 Mart 2008 Perşembe

Beynimizdeki dırdır ettiği sürece dinleyemeyiz, hissedemeyiz..


Kalıplaşmış bilinç sisteminin yarattığı alışkanlıklardan birisi "dinlememek" dir.

Karşımızdaki kişiler bize birşeyler anlatmaya çalışırken, bilincimizde sürekli konuşan ses, onları duymamızı engeller.

Dinlemeyi hiç mi hiç bilmiyoruz.

Sohbetlerimizde, karşımızdakinin söylediği binlerce kelimeden sadece iki üç tanesini alıp, üzerine eklemeler yapmaya bayılırız.

Kalıplaşmış düşünce sistemimizin sesini susturamadığımız sürece, ne karşımızdakinin ne dediğini tam olarak anlayabilir, ne de söylenenlerin aslında bize sunulan bir mesaj olduğunu farkedebiliriz.

Bu sese izin verdiğimiz sürece, çok iyi hikaye üretmekten daha öte gidemeyiz.

Ekranlarımızdaki kalıplaşmış düşünce sisteminin harikaları olan hikaye uzmanlarımıza, gerek basın gerekse politik sistemlerdeki hikayelere, hiç dikkat ettinizmi ?

Tüm bunların, hayatlarımızı ne kadar etkilediğini düşünün bir kez !!!

Gerçek diye sarıldığımız hikayelerden oluşan bir yaşam mı ?

Dinleyerek, farkındalıkla, bilinç evrimini yaşamak mı ?

Seçim yine bizlerin.

Hiç yorum yok: